Kaza Tarihi İtibari ile Yürürlükte Olan Mevzuat Hükümleri Dikkate Alınarak Yapılması
Trafik Kazasına Bağlı Yaralanmalarda Maluliyet Raporu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 17.01.2019 tarih ve 2018/2002 Esas – 2019/30 Karar sayılı ilamı
K A R A R
İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/2584 D.İş Esas – 2018/3147 D.İş Karar
DAVA : Maddi Tazminat
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/2584 D.İş – 2018/2584 D.İş K. sayılı kararı ile dosya saklama kararı verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 07/12/2017 tarihli 2017/E.55963-2017/K.60415 sayılı karara itirazın değerlendirildiği İtiraz Hakem Heyetinin 20/03/2018 tarihli ve 2018/İ.36 – 2018/İHK.1983 sayılı kararına karşı, taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Başvuru sahibi vekili başvuru dilekçesi ile 09/04/2016 tarihinde sürücüsü (eşi olan ve olayda vefat eden)… idaresindeki … plakalı araç ile tek taraflı meydana gelen kazada, araçta yolcu olarak bulunan başvuru sahibinin yaralanarak Dokuz Eylül Üniversitesi raporuna göre %38.2 oranında sakat kaldığını, kazada sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, aracın ZMM sigortasının davalı sigorta şirketince yapıldığını ve kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlık için 310.000,00 TL poliçe teminatı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL kalıcı iş görmezlik tazminatı, 1.200,00 TL adli muayene ücreti raporu ücreti ve 198,00 TL muayene ücreti olmak üzene toplam 16.398,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bilahare talebini 218.635,87 TL’ye yükseltmiştir.
Karşı taraf sigorta vekili cevabında, hasar dosyası açıldığında %5 maluliyet oranına göre hesaplama yapılarak 24.487,69 TL tazminatın ödenebileceğinin belirtildiğini, ödeme teklifinden önce iş bu başvurunun yapıldığını, vekil edenin şirketin sorumluluğunun kaza ile illiyet bağı bulunan özre ilişkin zararlardan ibaret olduğunu, başvuru sahibinin arazlarının geçirilen trafik kazası ile illiyet bağının bulunmadığını, illiyet bağı bulunan maluliyet oranının %5 olduğunu, %38 üzerinden hesaplama yapılmasına ilişkin talebin kabulünün mümkün olmadığını, maluliyet tespiti için Adli Tıp Kurumu veya üniversitelerin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlıklarından yeni bir rapor alınması gerektiğini, başvuru sahibinin daimi maluliyetinin tespitinin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esasları çerçevesinde hazırlanması gerektiğini, tazminat hesabının aktüer vasfına sahip bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, hesaplamalarda yaşam tablosu olarak TRH 2010 tablosunun, iskonto oranının %1,8 dikkate alınması gerektiğini, maluliyet raporu ve muayene ücretinin vekil edeni şirketçe karşılanmasının mümkün olmadığını belirterek talebin reddini istemiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne, 218.635,87 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 26/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince, davalı sigorta şirketi vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf istemi, taleplerinin tam kabul edilmesine göre lehlerine hükmolunan vekalet ücretinin tam yerine 1/5 oranında verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönüne ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf istemi ise başvuru sahibinin daimi maluliyetinin tespitine ilişkin karara dayanak raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacıda önceden var olan rahatsızlıklar ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, tedavi edilebilir veya kalıcı nitelikte olup olmadığı, tedavi süreci ve bu rahatsızlığın kişinin meslekte kazanma gücüne etkisi hususlarının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınacak raporla ve 30/03/2013 tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esaslarına göre düzenlenmesi gerektiği, maluliyet oranına ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığı, vekalet ücretinin beşte bir yerine tam olarak belirlenmesinin hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, tek trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan ve mahkemece hükme esas alınan 04/07/2017 tarihli maluliyet raporunun Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezince “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki meslekteki kazanma gücünün azalma oranları tespiti cetveli kapsamında başvuru öncesi, kişisel müracaat sonucu tek taraflı olarak hazırlandığı, itiraz aşamasında ise aynı yerden aynı nitelikte 26/02/2018 tarihli rapor alındığı görülmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların OLAY TARİHİNE GÖRE; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Kazaya karışan araca ilişkin ve davalının sorumluluğuna esas teşkil eden poliçe tanzim tarihi ve kaza tarihi ZMMS Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra olduğuna göre; kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu kararının yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonunun yukarıda belirtilen kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
3-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
4- Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yatırdığı 98,10 TL istinaf yasa yoluna başvuru harcı ile 38,50 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/01/2019