Avukat Merve URSAVAŞ
Trafik kazası tazminatı güncel yönetmelik mevzuatta yapılan değişikler nedeniyle sıklıkla değişmektedir. Bundan dolayı, trafik kazasına bağlı yaralanmalarda açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında, sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı ihtiyacı ve geçici bakıcı ihtiyacına başta olmak üzere bedensel zarara ilişkin tazminat miktarlarının belirlenmesinde başvuruların, hangi yönetmelik kapsamında yapılması gerektiği sıklıkla sorgulanan konulardan biridir.
TRAFİK KAZASI TAZMİNATI YÖNETMELİK BELİRLENİRKEN
GÜNCEL YÖNETMELİK Mİ –
KAZA TARİHLİ YÖNETMELİK Mİ – POLİÇE TARİHLİ YÖNETMELİK Mİ ESAS ALINMALI
Türk Borçlar Kanunu 54. maddede belirtildiği gibi trafik kazasına bağlı yaralanmalarda kişini talep edebileceği bedensel zararlardan biri de çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplardır. Trafik kazasına bağlı çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay kararlarında söz konusu belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, HAKSIZ FİİLİN GERÇEKLEŞTİĞİ TARİHTE YÜRÜRLÜKTE OLAN MEVZUAT HÜKÜMLERİ DİKKATE ALINARAK YAPILMASI gerektiği belirtilmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında bu durum Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22.06.2021 tarihli 2021/3089 Esas 2021/3441 Karar sayılı ilamında; (Kararın tam metni için tıklayınız)
“Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 – 01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 – 20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” şeklinde belirtilmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında bu durum Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.10.2019 tarihli 2016/11421 Esas 2019/9034 Karar sayılı ilamında; (Kararın tam metni için tıklayınız)
“…Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir… Bu durumda mahkemece, trafik kazası nedeniyle iş gücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için ATK’dan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından, kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu tüzük hükümleri değerlendirilerek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken uygun olmayan malüliyet raporu doğrultusunda yapılan hesaplamanın hükme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde belirtilmektedir.
01.06.2015 TARİHİNDEN SONRA ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRILMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDAKİ YÖNETMELİK
Yüksek Mahkeme uygulamalarında trafik sigortası genel şartlarının (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları) değişikliğe uğradığı tarih olan 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu durum İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 17.01.2019 tarih ve 2018/2002 Esas – 2019/30 Karar sayılı ilamında; (Kararın tam metni için tıklayınız)
“Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 TARİHİNDEN SONRA İSE, ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRILMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDAKİ YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE UYGUN OLARAK DÜZENLENMESİ GEREKİR.” şeklinde belirtilmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki ZMMS genel şartlarına 02.08.2016 tarihli değişiklik ile eklenen madde “Ek:6 ‘da tazminat ödemelerinde istenilecek belgeler maddi zararlar için aşağıdaki şekildedir; Bedeni Zararlar Sürekli Sakatlık, 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu…” ile zaten sigorta şirketlerince Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu talep edilmektedir.
20.02.2019 TARİHİNDEN SONRA ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL GEREKSİNİM DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK” ve “ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK” ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yargıtay’ın ve Bölge Adliye Mahkemelerin yerleşik uygulamaları dikkate alındığında 20.02.2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için maluliyet tespitinde bu yönetmeliklerin kullanılması yerinde olacaktır.
Bu durum sigorta şirketlerince farklı değerlendirilmektedir. Şöyle ki; 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği”nin 14. Maddesine göre;
“Atıflar MADDE 14 – (1) 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ilgili mülga mevzuat hükümlerine erişkin açısından yapılan atıflar bu Yönetmelik hükümlerine yapılmış sayılır.” denilmek suretiyle 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” yürürlükten kaldırılmış ve mevzuatta bu yönetmeliğe yapılan atıflar, 20.02.2019 tarihi itibariyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği’ne yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin 15. Maddesine göre ise; “Kazanılmış haklar MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce 18 yaş üstü engelliler için düzenlenmiş sürekli ibareli sağlık kurulu raporlarıyla belirlenmiş olan tüm vücut fonksiyon kaybı oranları geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış istihdam, eğitim, sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için süreli raporlarda rapor süresinin bitimine kadar kurumlarca rapor istenemez. Sağlık kurum ve kuruluşları tarafından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin uygulamasında, 1/8/2002 tarihinden önce alınmış sağlık kurulu raporları ile süresinin bitmesine altı aydan az kalmış sağlık kurulu raporları hariç yeniden rapor düzenlenemez. (2) Ancak, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen; a) Süreli engelli sağlık kurulu raporlarına ilişkin yeniden sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk işlemleri uyarınca düzenlenecek raporlar, b) Engelli sağlık kurulu raporlarına ilişkin ilgililer veya kurumlarca yapılan itirazlar, c) Hakkında engelli sağlık kurulu raporu düzenlenen kişi, vasisi veya kurumlarca yapılan yeni rapor başvuruları, kontrol muayeneleri, bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır.”
Buna istinaden SİGORTA ŞİRKETLERİ TARAFINDAN KAZA TARİHİNE BAKILMAKSIZIN, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 20.02.2019 tarihinden sonra alınacak malulliyet raporları bu yönetmeliklere göre talep edilmektedir. Ama bu durum Yargıtay’ın ve Bölge Adliye Mahkemelerin yerleşik uygulamalarında belirtilen, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlülükte olan mevzuata göre maluliyetin tespit edilmesi gerektiği kararları ile çelişmektedir.
Ayrıca trafik sigortası genel şartlarında (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk – Trafik Sigortası Genel Şartlarında) 20.03.2020 tarihinde değişiklik yapılarak, 20.02.2019 yürürlükten kaldırılan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğinin ismi kaldırılarak sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde güncel yönetmelikler olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik doğrultusunda hazırlanan sağlık kurulu raporlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir.
ANAYASA MAHKEMESİNİNİN TRAFİK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI İLE İLGİLİ İPTALİ KARARI SONRASI MALULİYET YÖNETMELİĞİ
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 sayılı kararı ile; Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesinin birinci cümlesinin“…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümünde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların usul ve esasları yasal çerçeve belirlenmeden genel şartlara bırakılması Anayasa’ya aykırı görülerek, genel şartlara kanun gücü tanınması kabul edilmemiştir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların öncelikle Karayolları Trafik Kanun’un bu kanunda yer almayan hususlarda ise Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümlerindeki usul ve esaslara tabidir.
Bundan dolayı yüksek Mahkeme uygulamaları dikkate alındığında trafik sigortası genel şartlarının (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları) değişikliğe uğradığı 01.06.2015 tarihinden önceki duruma dönüş yapılması beklenildiyse de güncel Yargıtay kararlarında yönetmelikler ile ilgili bir değişiklik yapılmamıştır.
ÖZETLERSEK,
Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrası Yargı uygulamaları da dikkate alındığında maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihine göre;
- 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,
- 11.10.2008 tarihi ile 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
- 01.09.2013 tarihi ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği
- 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği
- 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak alınması gerekmektedir.
Trafik kazalarına bağlı yaralanmalarda tazminatın belirlenmesinde maluliyet tespitinde kullanılan yönetmelikler ile ilgili yazımız sizden gelen sorular ve öneriler dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Değişen başvuru prosedürleri ve güncel yargı kararları gözetilerek sürekli güncellenmektedir.
Yazımız da mevcut olmayan, aklınıza takılan soruları alttaki yorumlar kısmını veya whatsapp iletişim hattını kullanarak iletebilirsiniz.
Trafik kazasında yaralanan kişi suçlu bulunduysa ve SGK sı yoksa hastane giderlerini kim öder araç sahibinin bir sorumluluğu varmıdır